27 Şubat 2010 Cumartesi

Balkabaklı kiş

Uzun zamandir vegan kiş yapayim diye hayal ediyordum ama bir turlu cesaret edip bu ise kalkmismiyordum. Sonunda benim cesaret edemedigime esim cesaret etti ve vegan kis yapmaya kalkistik. Markete hazir kis hamuru bulmak da isleri hizlandirdi elbet. Birkac denemeden sonra tam istedigimiz gibi bir kis cikti ortaya. Yalniz sunu da gorduk ki bu tarifteki oranlar cok oynak olabilir, zevke gore degisebilir. Mesela ben daha sivi bir kis tercih ederken esim biraz daha sertini tercih ediyor. Bu tarifi bir kere deneyin ve oranlari kendi zevkinize gore degistirin.

Bu tarifte kullanilan bazi malzemeler, bira mayasi, tofu, soya sutu gibi, henuz Turkiye’nin her yerinde yok. Soya sutu artik oldukca yaygin ama soya sutu bulamazsaniz kendiniz soya fasulyesinden yapabilirsiniz. Yapmasi hem kolay, hem eglenceli, hem de azicik fasulyeden cok fazla soya sutu elde ediyorsunuz.

Bira mayasini bulabiliyorsaniz kullanin, bulamiyorsaniz katmasaniz da olur. Bu maya aktif bir maya olmadigi icin herhangi bir mayalama islevi gormuyor, sadece tat versin diye kullaniyoruz. Aslinda nutritional yeast daha iyi olur ama ben onu henuz bulamadim burada. Bu mayalar bildigimiz hazir ekmek mayalarindan farkli. Genelde toz veya kepek seklinde satiliyorlar. Fotograf da ekliyorum ki ararsaniz neyi arayaciginiz hakkinda bir fikriniz olsun. Bira mayasi B vitaminleri ve aminoasitler acisindan cok zengin, mineraller ve diger vitaminler acisindan da vucut yenilenmesi ve metabolizmasi icin cok faydali. Kolesterol dusurucu ve enerji artirici, emziren kadinlarda da sutu artirici ozelligi var. Markasina gore degisse de bira mayasi onemli miktarda B12 de iceriyor, ki bu vitamin veganlar icin cok cok onemli.

Tofuya gelince. Tofu soya sutunden elde edilen bir nevi peynir diyebiliriz. Kendi basina pek tadi yok, suyu suzdurulup kullanildiginda icinde bulundugu yemegin tadini aliyor. Icerdigi su miktarina gore degisen sertlik derecelerine gore satiliyor. Tofuya aliskin degilseniz oncelikle sert tofuyu denemenizi oneririm, Turk damak tadina yumusak tofudan biraz daha fazla hitap ediyor. Ben bu tarifte hem sert hem yumusak tofu kullandim ve sonuctan cok memnun kaldim. Yumusak tofuyu bulmasi zor olabilir veya Turkiye’dekiler icin pahali olabilir. Onun yerine hepsini sert tofudan kullanabilirsiniz ama kivami soya sutuyle ayarlamaniz gerekir. Turkiye’deki soya sutleri genelde biraz seker ve vanilya katkili oluyor, onu kapatacak sekilde tuz da eklemeniz iyi olur. Damak zevkinize kalmis.



Balkabakli karamelize soganli vegan kis

2 ince kiyilmis orta boy sogan
yarim kilo balkabagi, soyulup ince dilimlenmis
125 gr sert tofu
125 gr yumusak tofu
6 corba kasigi sivi yag
2-3 corba kasigi bira mayasi (hazir maya veya ekmek mayasi degil)
2-3 corba kasigi soya sutu (kivami ayarlamak icin)
3 corba kasigi seker
istege gore tuz

bir adet kis hamuru
birkac sap maydanoz, iri kiyilmis (suslemek icin)

Once soganlari ince ince dograyip karamelize etmekle baslayin. Soganlari 3-4 kasik sivi yagda, ocaginizin en dusuk ates ayarinda kapakli bir tava veya kucuk tencerede karamelize olana kadar yavas yavas pisirin. Gerekirse biraz su ekleyebilirsiniz. Arada karistirin ama kapagi genlde kapali tutun, soganlar buharda pissin. Soganlar yumusak ve tatli hale geldiginde atesten indirin. Asagi yukari 10-15 dakika kadar surebilir. Bu arada balkabagini biraz su ve uc kasik sekerle hafif yumusayana kadar kucuk bir tencerede pisirin. Butun bunlar olurken de, firinda kis hamurunuzu onceden pisirin. Bu konuda uzman degilim daha, goz karari yapiyorum, ama 175 oC’de 5-10 dakikadan fazla pisirmeyin diyebilirim. Ben kis hamurunu hazir kullandim, ama kendiniz de yapabilirsiniz. Kis hamuru piserken kisin baglayici malzemesini hazirlayin. Mutfak robotunda tofulari, soya sutunu, bira mayasini, tuzu ve kalan yagi birlestirip iyice karistirin. Hamuru firindan cikarip kisin ic malzemesini doldurmaya baslayin. En alta, yani hamurun hemen ustune, karamelize soganlari yayin. Onlarin uzerine balkabaklarini ince bir tabaka olusturacak sekilde dizin. En uste de tofulu karisimi dokun ve tepesini dileginize gore duzeltin. 180oC firinda tepesi kizarana kadar pisirin. Firindan cikarip maydanozla susleyip servis edin. Afiyet olsun.

22 Şubat 2010 Pazartesi

Vegan kime denir, vegan beslenme nedir?

Veganlik bir felsefe ve yasam bicimidir. Vegan beslenme bicimi ise saf vejetaryen beslenme bicimidir.

Vejetaryenligin koku eski Hint ve Yunan uygarliklarina kadar dayansa da, vejetaryen kelimesi resmi olarak ilk defa 1847’de Ingiltere’deki Vejetaryen Birligi tarafindan kullanilmistir. Vejetaryen kelimesi temel olarak cesitli bitkisel besinlerle beslenmeyi, hicbir tur et veya tavuk veya balik yememeyi ve son olarak da “sut ve/veya yumurta iceren veya icermeyen” bir beslenmeyi tanimliyordu. Ancak daha sonra, sadece beslenme icin degil, herhangi bir amacla hayvansal urun kullanmyanlar baska bir tanim arayisina girdiler ve “vegan” kelimesi ortaya cikti. Vegan kelimesi 1944 yilinda Donald Watson onderliginde toplanan alti kisilik bir kurulda, ingilizcedeki ‘vegetarian’ sozcugunun ilk ve son hecelerinin birlestirilmesiyle turetildi (VEG-etari-AN).

Yine Donald Watson onderliginde kurulan The Vegan Society’nin tanimina gore veganizm, mumkun ve uygulanabilir oldugunca, hayvanlara yonelik her turlu somuru ve zulmu dislamaya calisir. Bunun uzantisi olarak hayvansal olmayan alternatiflerin gelismini ve kullanimini insanlarin, hayvanlarin ve cevrenin yarari icin destekler. Beslenme ile ilgili olarak ise tamamen veya kismen hayvanlardan elde edilmis butun urunleri bertaraf etme cabasini tanimlar.

Veganlik bir felsefe ve yasam bicimidir. Vegan bir kisi herhangi bir hayvanin etini yemedigi gibi hayvanlardan elde edilen sut, yumurta, bal ve turevlerini de etik nedenlerle kullanmaz. Ipek, kasmir, kurk, deri ve benzeri urunleri malum sebeplerle kullanmaz. Hayvansal urun iceren kozmetik urunlerden veya hayvanlar uzerinde denenmis urunlerden uzak durmaya ozen gosterir. Ozunde veganlik, uretiminde herhangi bir sekilde hayvanlari kullanan her turlu urunu reddeder… mumkun ve uygulanabilir oldugunca.


Kaynaklar:
http://www.vegansociety.com/about/
http://en.wikipedia.org/wiki/Veganism#cite_note-veganukmission-0
http://www.ivu.org/history/renaissance/words.html
http://www.vrg.org/nutshell/vegan.htm#what

20 Şubat 2010 Cumartesi

Brokoli corbasi, mmmmm...

Brokoli Turk mutfagina yeni girdi sayilir. Iyi ki girdi! Hem goruntusu hem de tadi cok kendine ozgu ve istah acici. Ben brokolinin saglik iksiri oldugunu bilmesem de afiyetle yiyorum ama ikna edilmesi gerekenlerdenseniz, iste brokolinin birkac ozelligi. Koyu yesil rengi zaten beta karoten icerdigini gosteriryor, yani A vitamini, yesili ne kadar daha koyu olursa o kadar iyi. Brokolinin saplari da lif acisindan cok zengin. Brokoli ayni zamanda C ve K vitaminleri acisindan cok zengin bir sebze, bir de folik asit ve lif. Icerigindeki maddelerin turlu cesitli kanserlere iyi geldigi ortaya konmus durumda, detaylarina girmeyeyim yerimiz yetmez. Hamile kadinlar icin de birebir bir besin!

Gelelim corbasina. Bu corbanin kremamsi kivami icindeki brokoli saplarindan ve patatesten geliyor. Yani brokoli kremasi corbasi da diyebiliriz, ya da vegan kremali brokoli corbasi. Bu corbayi yaparken sebzelerin haslandigi suyu da kullandigimiz icin tum vitaminleri ve tatlari korumus oluyoruz. Ortaya da cok lezzetli bir corba cikiyor.



Patatesli brokoli corbasi

2 corba kasigi sivi yag
1 adet ince dogranmis sogan
2 dis dogranmis sarimsak
3-4 orta boy soyulup kup kup dogranmis patates
1 bas sapi ve basi ayri dogranmis brokoli
5-6 su bardagi sebze suyu veya su
damak tadiniza gore tuz
damak tadiniza gore karabiber

Once soganlari yagda kavurup yumusayinca sarimsaklari ekliyorsunuz. Biraz da oyle kavurup uzerine patatesleri ve brokolinin sap kismini ekliyorsunuz. Sap kismini dogramadan once en distaki kalin lifli kismini elma soyar gibi soyup oyle dograyin. Sebze suyunu veya suyu da ekleyip kapagini kapatin ve bes dakika kadar kaynatin. Ben her sebzenin tadini alabilmeyi sevdigim icin genellikle sade su kullaniyorum, daha yogun bir tat isterseniz sebze suyu kullanin. Brokolinin bas kismini da ekleyin ve heresy pisene kadar kisik ateste kaynatmaya devam edin. Hem patatesler hem de brokolinin sap kismi pistiyse blenderinizi hazirlayin. El blenderiyla tencerenin icinde herseyi pure haline getirin. Tuz ve karabiber de ekleyip bir-iki dakika daha pisirin ve corbanin altini kapatip birkac dakika demlenmeye birakin. Sicak sicak icin! Afiyet olsun!

13 Şubat 2010 Cumartesi

Vegan browni

Ilk tarifim ne olsun diye dusunurken yine bir soguk hava dalgasi bastirdi. Her yer kar altinda kaldi, sicaklik sifirin altina dustu. Ve benim canim yine cikolatali seyler istedi. Oturdugum sehirde vegan pastalar yapan herhangi bir yer olmadigi icin de is basa dustu. Kakaoyu onceki brownie istedigim gunlerde bulmustum zaten, bir de yeni kek tepsisi almistim, tam zamani oldu bu brownie’nin. Yaninda da sicak cayla super bir kis gunu ziyafeti oldu.



Ben brownienin kek gibi olanini begeniyorum. Cok yogun ve agir kekler beni tatmin etmiyor. Iste en begendiklerimden olan hafif ve cok kolay bir brownie tarifi. Hem de kolesterolsuz!


Browni kek tarifi


1 ½ bardak un
1/3 bardak kakao
1 cay kasigi yemek sodasi
½ cay kasigi tuz
1 bardak seker
½ bardak sivi yag
1 bardak soguk su veya filtre kahve
2 cay kasigi vanilya ozu, veya vanilin
2 corba kasigi sirke


Firini 190 oC’ye ayarlayip onceden isitmaya baslayin.
Un, kakao, soda, tuz ve sekeri kek tepsisinin icine eleyip karistirin. Tepsinizi yaglamaniza gerek yok. Derince bir kasede sivi yag, su ve vanilyayi karistirin. Sivi karisimi unlu karisimin uzerine dokup tahta bir kasik veya cirpma teliyle karistirin. Karisim puruzsuz gorundugunde iki kasik sirkeyi ekleyip harci hizlica ama ozenle karistirin. Sirke eklenince kekiniz biraz renk degistirecek, sirkeyle sodanin tepkimeye girdigi yerlerde de kabarciklar olusacak. Bu kabarciklar kekinizin kabarmasini saglayacak. O yuzden sirkeyi kek harcina esit olarak dagitmakla kabarciklarin kacmasina izin vermemek arasindaki dengeyi iyi tutturmak lazim. Mumkun oldugunca vakit kaybetmeden kekinizi firina verin. 20-30 dakika pisirin. Ben su andaki firinima hic guvenemedigim icin 20 dakika sonra kekimi kontrol edip, tepsinin yonunu degistirip birkac dakika daha pisiriyorum. Mumkunse 20 dakikadan once firinin kapagini acmayin ki kekinizin kabarmasi engellenmesin. Kekinizi bir kurdan veya kibrit copu veya hicbirini bulamazsaniz bir bicak ucuyla kontrol edebilirsiniz. Kurdani keke batirip cikarinca temiz cikiyorsa kekiniz pismistir. Keki firindan cikarip sogumaya birakin.

Bu keki firindan cikarinca, veya herhangi bir vegan keki firindan cikarinca, keki tepsiden cikarmadan once sogumasini bekleyin. Beklemezsseniz kekiniz buyuk ihtimalle dagilir. Dagilan keki avuc avuc da yiyebilirsiniz tabi, tadindan bir sey kaybetmez. Eger kek tepsinize yapisiyorsa bir dahakine yagli pisirme kagidi kullanin.

Bol sans ve afiyet olsun!

6 Şubat 2010 Cumartesi

Merhaba!

Okuyan herkese merhaba!

Uzun suredir veganlik ile ilgili bir blog baslatmayi dusunuyordum. Pek fazla da turkce veganlik sitesi olmadigini gorunce blogumu turkce olarak yazmaya karar verdim. Turkce karakter kullanamadigim zamanlar icin simdiden ozur diliyorum ve bu konuda anlayisiniza guveniyorum.

Vejetaryen beslenmeye egilimim saglik nedeniyle basladi. Yuksek kolseterolum nedeniyle yedigim seylerdeki kolesterol miktarina dikkat etmeye baslamistim ve hayvansal etlerdeki kolesterol miktari beni dehsete dusurmustu. Ama vejetaryen olmami hizlandiran iki sey oldu: Okuldaki bir ogrenci toplulugunun dagittigi brosurlerde bazi tavuklarin nasil yetistirildigini gordum ve John Robbins'in "Diet for a new America" kitabini okudum.

Ya veganlik? O biraz daha sonra oldu. Vegan beslenmeyi ve yasami takdir ediyordum ancak kendimin asla bir vegan olamayacagini dusunuyordum. Ama bir gun olan oldu ve taa icten ve derinden bir yerlerden, en azindan denemem gerketigini hissettim. Herhangi bir hayvanin eziyet cekmesinde herhangi bir rolum olsun istemiyordum. Yapamayacaktim, muhtemelen acliktan olecektim ama denemem gerekiyordu. Olmadigi yerde birakacaktim.

Ve ondan sonra inanamadigim birsey oldu! Vegan oldugumu "kabullendigimde" alisveris icin markete gittim ve baklagiller ve turlu cesitli tahillarla torbalarimi doldurdum. Eve dogru yururken kendimi cok ozgur ve hafiflemis hissettim! Kendime olan saygim sapasaglamdi, kendimi seviyordum ve tuy gibi hafiftim!

Ya ondan sonra? Ondan sonrasi bir macera gibi oldu. Her anim oyle tuy gibi hafif degildi, olamazdi. "Korkmayin, ben hayatta vegan olamam" dedigim insanlara durumu anlatmak yillar aldi, hala da bunu kabullenebildiklerini soyleyemem. Sagligim iyilesti, kolesterolum dustu, hatta super oldu, daha az hastalanir oldum, yillardir suren bir hormonal hastaligim duzeldi.

Yalniiiiiz... Vegan olmak guzel ama kolay birsey degil. Yani vejetaryenlikle hic ilgisi olmayan birisi birdenbire vegan olmaya kalkarsa hic kolay olmaz. Isin puf noktasi duzeni degistirmekte!

Iste ben veganlik maceramda ogrendiklerimi, kendi duzenimi nasil degistirdigimi burada paylasmak istiyorum merak edenlerle. Vegan olmak insanin tum hayatini etkileyen bir sey, ama ben daha cok yemek kismina deginmeyi planliyorum burada. Iki bucuk yildir veganim ve henuz acliktan olmedim. Ne yiyerek "hayatta kaldim"? Tarifler cok yakinda!